Bebeklerin beslenmesi,
sağlıklı bebek besinleri,
Bebeğinize bunları yedirmeyin!
Minik Bebeğinizin sağlıklı gelişimi için hangi besinlerin faydalı
olacağını, hangi besinleri asla tüketmemesi gerektiğini biliyor musunuz?
Ne yerse kardır diye düşünmeyin.
Çocukların ne kadar yediği değil, ne yediğidir onun sağlıklı gelişmesini
sağlayan. Çünkü çocukluk dönemindeki yetersiz ve sağlıksız beslenme,
ileride zeka geriliği, obezite ve bağışıklık sisteminde zayıflık gibi
pek çok soruna yol açabiliyor. Bu nedenle ileride sağlıklı bir yetişkin
olmalarının ilk şartı, çocukları hatalı beslenmeden uzak tutup doğru
beslenmeye yöneltmek olmalı! Memorial Şişli Hastanesi’nden Çocuk Sağlığı
ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Dicle İnanç, çocukların tüketmemesi gereken
besinleri tek tek ele aldı ve doğru beslenmeyle ilgili tüyolar verdi.
Bebeklikten çocukluğa beslenme
Sağlıklı beslenme, bebeğin anne-babasından aldığı genetik yapı
temelinde, dengeli büyümesini ve gelişmesini sağlayacak, onu kısa ve
uzun dönemde hastalıklara karşı koruyacak beslenme biçimidir. Özellikle
ilk 2 yıldaki beslenme, çocuk ve dolayısıyla toplum sağlığı açısından
çok önemlidir. Sağlıklı beslenme, anne karnında başlar; hatta temelleri
genç kızlık dönemine kadar uzanır. Süt çocukluğu olarak tanımlanan 0-1
yaş dönemi, bir yandan hızlı fizyolojik gelişimin sağlandığı, diğer
yandan da yaşam boyu iyi ve kalıcı bir yemek alışkanlığının
kazandırılabildiği önemli bir dönemdir. Bu dönemde bebekler tam bir süt
diyetinden, zor ve zahmetli, aynı zamanda sabır gerektiren katı
yiyeceklerin hakim olduğu bir geçiş diyetine ve nihayet aile sofrasına
geçerek yeterli ve dengeli bir diyete geçiş yaparlar.
Çocukların asla tüketmemesi gereken besinler
Alerji yapma riski olan turunçgiller (portakalmandalina), tropik
meyveler, yumurta beyazı, çilek ve domates ilk 1 sene bebeklere
verilmemelidir. Yemek sularının besleyici değeri az olduğu için ve
yalnızca çocukların midelerini doldurduğu için önerilmez. İlk 1 sene
yiyeceklere asla tuz ve şeker ilave edilmemelidir. Dikkat edilmesi
gereken diğer besinler;
Çay: Çocuk beslenmesinde yeri yoktur. Demir ve diğer mineralleri
bağlayıcı özelliğinden dolayı demir eksikliğine neden olur. İçine ilave
edilen şeker, iştahsızlığa ve diş çürümelerine yol açar.
Bal: Çocuklarda ciddi alerjik reaksiyonlara neden olabilir. 1 yaşından önce önerilmez.
Bakla: Bazı enzim eksikliği olan çocuklarda, kanın yıkılmasına neden olabileceği için süt çocukluğu döneminde yedirilmemelidir.
Patlıcan: Nikotin içerdiği ve besleyici değeri olmadığı için önerilmez.
İnek sütü: Alerji yapma olasılığı yüksektir. Aşırı tüketiminde kansızlık
ve kabızlık da yapabilir, bu yüzden bebeğe 1 yaşından önce
verilmemelidir.
Kuru yemişler: Çocukların erişkinler gibi yutma fonksiyonları ancak 5
yaşında gelişir. Bu zamana kadar kabuklu yemişler boğulma tehlikesi
doğurabilir.
Kabuklu deniz ürünleri: Ağır maden içerikleri yüzünden verilmez.
Beyin ve dalak: İyi pişirilmeleri zor olduğu için, enfeksiyon riskleri açısından önerilmez.
Tam pişmemiş veya çiğ yumurta: Besin zehirlenmesine neden olabilir.
Yumurtanın beyazı alerji riski nedeniyle 1 yaşından sonra verilebilir.
Ayrıca çiğ yumurtadan yapılmış mayonez gibi gıdalar, soslar, hazır
pişmiş tavuk, pastörize sütten yapılmamış peynir, acılı ve baharatlı
yiyecekler, hazır çorbalar, soda gibi karbonatlı ve gazlı içecekler,
etiketinde hidrojene nebati yağ ya da hidrojene bitkisel yağ yazan tüm
ürünler çocuklardan uzak tutulmalıdır. Yüksek şeker içeriği olan veya
tatlandırıcı içeren besinler de önerilmez.
Anne sütüyle beslenen bebekler daha şanslı
Anne sütünün doğumdan sonra mümkün olan en erken sürede (30 dk-1 saat
içinde) verilmeye başlanması gerekir. Emzirmenin ilk 6 ay tek başına, 6.
aydan sonra ise uygun ek besinlerle birlikte 2 yaşına kadar
sürdürülmesine “doğal beslenme” denir. Doğal beslenme, başta Dünya
Sağlık Örgütü (DSÖ) olmak üzere dünyada tüm sağlık kuruluşlarının
önerdiği en sağlıklı ve güvenli beslenme biçimidir. Anne sütü insan
türüne özgüdür, o kadar mükemmeldir ki her anne, bebeğinin ihtiyaçlarını
karşılayacak özel süt üretir. Anne sütüyle beslenen bebeklerde ishal,
zatürre, menenjit, kulak iltihabı, alerjik hastalıklar, ani ölüm
sendromu gibi sorunlar daha az görülür. Bebekliğinde anne sütüyle
beslenmiş erişkin insanlarda, kronik bağırsak hastalıkları, solunum yolu
hastalıkları, şeker hastalığı, obezite, şizofreni, bazı kanserler ve
kalp hastalıklarına daha az rastlanır. Sadece anne sütüyle beslenen
bebeklerde ek besinlere 6. ayda başlanır. Mama alan bebeklerde şartlar
uygunsa ek besinlere 4. aydan sonra başlanabilir. 6. aydan önce ek
gıdalara başlanması, anne sütünün yararını azaltır. Erken ek besin
verilen bebeklerde alerjik hastalıklar daha sık görülür. 4 aydan önce ek
besin almaya beÇocuklarımızın beğin vücudu hazır değildir, baş
kontrolü, çiğneme becerisi yeterince gelişmemiştir. Bu nedenle ek
besinler için en uygun zaman bebeğin oturmaya başladığı dönem, yani 6.
aydır.
9 aylık bebekler için menü seçeneği
Aşağıdaki menüde miktarlar konusunda şunları dikkate alabilirsiniz: 5
ml=1 tatlı kaşığı, 10- 15 ml=1 yemek kaşığı, 150-200 ml=1 kase.
Kahvaltı: Anne sütü veya formül süt (50- 100 ml), 1 yumurta sarısı, 1
tatlı kaşığı zeytinyağı ya da tereyağı, 1 tatlı kaşığı reçel ya da
pekmez, 3-4 adet bisküvi veya 1 dilim ekmek
Öğle yemeği: 2 yemek kaşığı kıymalı sebze yemeği, 1 dilim ekmek
İkindi: Yarım kase yoğurt, 1 küçük meyve püresi
Akşam yemeği: 1 kase muhallebi
Gece: Anne sütü
1-2 yaş döneminde doğru beslenme
Bu dönemdeki çocukların yeterli ve dengeli beslenebilmeleri için
görevleri farklı olan besin gruplarından, önerilen miktarlarda
tüketmeleri gerekir. Bu yaşın besinleri 5 grupta toplanır.
Bunlar:
Et grubu: Et, tavuk, balık, hindi yumurta ve kuru baklagillerden oluşur.
Bu gruptaki besinler, proteinden zengin olmasının yanı sıra demirden de
zengindirler. Günlük 2 köfte kadar et, tavuk, balık ya da 3-4 yemek
kaşığı kurubaklagil tüketilmelidir.
Süt grubu: Süt, yoğurt, peynir gibi besinler bu gruba girer. Proteinden
ve kalsiyumdan zengindirler. Günlük 2 su bardağı süt ve yoğurt önerilir.
Ekmek ve tahıl grubu: Buğday, pirinç, mısır ve bunlardan yapılan ekmek,
makarna, bulgur, erişte vb. besinler bu gruptadır. Vücut için gerekli
enerjinin ana kaynağını oluştururlar. Günlük 3-4 dilim ekmek
tüketilebilir.
Sebze-meyve grubu: Lif ve C vitamininin en önemli kaynağını
oluştururlar. Günlük 1 orta boy meyve, 2-3 yemek kaşığı pişmiş sebze
önerilir.
Yağ ve şeker grubu: Bu gruptaki besinler, diğer grupların yenmesiyle de
vücuda alınırlar. Bu nedenle önerilen miktarlardan fazla tüketilmesi
çocuklarda şişmanlığa yol açar. Günlük 1-2 yemek kaşığı yağ ve 1-2 yemek
kaşığı şeker alımı yeterlidir.
Okul öncesi (2-6 yaş) dönemde doğru beslenme
Öğünler 4-6 öğün şeklinde düzenlenmelidir. Kalsiyum gereksinimi için 2
su bardağı süt ile 1 kibrit kutusu peynir önerilir. Çocuğun demir
gereksinimi için, 2 köfte kadar et, tavuk, balık ya da 1 porsiyon (3-4
yemek kaşığı) kurubaklagil yemeği yedirilmelidir. Vitaminler ve lif
gereksinimi 1 orta boy meyve ve 1 porsiyon pişmiş sebzeden
karşılanabilir. Enerji gereksiniminin karşılanabilmesi için, günde 4-6
ince dilim ekmek ya da pilav makarna, erişte gibi nişastalı besinler
tüketilebilir. Yumurta her gün veya gün aşırı yenmelidir.
Dr. Dicle İnanç: “8. ayda ek besinler daha önemli hale gelir!”
Çocuklarımızın pütürlü gıdalara geçişi uygun aylarda sağlanamazsa
“blender baby” dediğimiz sorunla, yani her şeyi pütürsüz yiyen ve öğüren
çocuklarla mücadele etmek zorunda kalırız. Bebek önce sulu, devamında
püre haline getirilmiş besinlere, daha sonra ise çatalla ezilerek
verilen pütürlü besinlere alıştırılmalıdır. Ek besinlere başladıktan
birkaç ay sonra da anne sütü hala temel besin kaynağıdır. Yaklaşık 8.
ayda ek besin çeşidinin iyice artmasıyla emzirme sıklığı da azalmaya
başlar ve 3 temel öğüne ek olarak, günde 3-4 kez anne sütü verilmelidir.
Bebeğiniz meyve püresi, sebze çorbası, muhallebi ve yoğurda alıştıktan
sonra 7. ayda kahvaltıya başlanabilir. Bebek yaklaşık 8 aylık olunca ek
besinler daha önemli hale gelir. Evde cam rendeyle hazırlanmış elma ya
da armut suyu, ardından bunların püresi, sebze çorbası, yine ev yapımı
yoğurt ve sütlü pirinçli muhallebi verilebilir. Bu besinler hem az
alerjendir hem de sindirimleri daha kolaydır.
(Bebeğim ve Biz)